2014 LOÇ
Tarihi
15-19 Kasım 2014
Etkinlik
Etkinlikte 2 ayrı program uyguladık.
20 kişilik bir grup, beş günlük ana program olan Oteller – Oylat dağ geçişini gerçekleştirdi.
121 kişiden oluşan diğer grup ise iki günlük bir programa göre zirvedeki törenin ardından B.Deliller köyüne indi.
Etkinlik sorumlusu
Korkut Güven
Katılımcı sayısı
Etkinliğe toplam 141kişi katıldı.
Ulaşım
Ulaşım Bursa belediyelerinden sağlanan üç otobüsle yapıldı. Araçlarla Kent Meydanından Oteller bölgesine hareket edildi.
Rota ve süreler
Oteller – Kilimli Göl kampı. Çıkış: 10:30 Varış: 15:30 Süre: 5 saat
Kilimli Göl – Küçükboğazova kampı. Çıkış: 08:00 Varış: 15:30 Süre: 7,5 saat
Küçükboğazova – Akçatı kampı. Çıkış: 07:30 Varış: 15:30 Süre: 8 saat
Akçatı – Gürgen yayla kampı. Çıkış: 08:00 Varış: 13:00 Süre: 5 saat
Gürgen yayla – Oylat. Çıkış:07:30 Varış: 12:30 Süre: 5 saat
Su durumu
Bütün kamp yerlerinde su var. Ayrıca Büyükboğazova orman deposunda, depodan Allıkaya’ya doğru ağılda, Allıkaya zirvesine çıkarken pınarda, Allkaya’dan sonra ormana girmeden son düzlükteki kaynakta, Gürgen yaylada ve Oylat’a kadar yol üzerinde birçok çeşmede su var.
Hava durumu
İlk gün sırtta kar yağışlı, diğer günler parçalı bulutlu ve bulutlu geçti.
Kar durumu
Göllere kadar olan sırt hattında yer yer yeni yağan karlı, diğer bölgeler ise karsız zemin.
Teknik malzeme
Hiçbir teknik malzeme taşınmadı.
Destek malzeme
GPS ve telsizler.
İkram ve hediyeler
Etkinliğin başında kulüp dışındaki katılımcılara LOÇ hatırası olarak baf hediye edildi. Katılımcılara cantık ve ayran ikram edildi. Ayrıca herkese katılım belgesi verildi.
Etkinlik güncesi
15 Kasım
Kulüpte toplanmanın ardından saat 09:15’ de Bursa Büyükşehir belediyesinin 2, Yıldırım belediyesinin sağladığı bir otobüsle Kent Meydanından Uludağ’a hareket ettik. Federasyon Başkanı Alaattin Karaca ve as başkan Yusuf Biltekin’in ile birlikte çeşitli illerden toplam 141 kişilik katılımla kapalı bir havada saat 11:00 civarında Otellerden jip yoluna girdik. Yolu izleyerek Volfram bölgesine geldik ve klasik rotasından kapıya tırmanışa geçtik. Bu arada ince ince başlayan kar yağışı biz yükseldikçe arttı ve 5 cm. ye kadar ulaştı.
Rasatdüzü mevkiin de arkadakilerin toplanabilmesi için uzunca bir süre beklemek zorunda kaldık. LOÇ’ un bu sorununu nasıl çözebileceğimizi düşünmemiz gerekiyor artık. Nispeten bir toparlanma sağladıktan sonra tekrar yürüyüşümüze başladık ve tamamen sis içinde devam ederek Kilimli Göle ulaştık ve kampımızı kurduk.
16 Kasım
Saat tam 08:00’ de herkes hazırdı ve zirveye doğru tırmanışa geçtik. Zirveye kadar açık bir havada ve kayda değer bir kopma olmadan tırmandık. Burada uzun uzun çekilen fotoğrafların ardından törenimizi yaptık. Saat 09:30’ da gruplar ayrılarak kendi yollarına devam ettiler. Yaklaşık 120 kişilik büyük grup B.Deliller köyüne inişe geçerken 21 kişiden oluşan grubumuzla da Küçükboğazova’ya gitmek üzere sırt hattına yöneldik. Karagöl yaylada verdiğimiz kısa bir molanın ardından Kuzyatağı tepe güney patikasından 1,5 saatte Eğrikar sırtına indik. Bu sırada diğer grubun B.Deliller köyüne indikleri bilgisini aldık. Yarım saatte indiğimiz Çavuşdüzü’n de sol vadinin tamamen bulutlarla kapalı, sağda ki dere yatağı yolu tarafının ise açık olmasının etkisiyle bu yana yönelerek ilkin kullanılmayan toprak yola oradan da orman içi kamp alanına ulaştık. Ancak hedefimiz de yukarıda ki kamp yeri olduğu için tırmanışa geçtik ve terletici bir tırmanışın ardından Küçükboğazova kampına ulaştık.
17 Kasım
Saat 07:30’ da rüzgarlı ve sisli bir havada Göktaş tepe’ye doğru tırmanışa başladık. Bu arada izmir 9 eylül’den Okan ayağında yaşadığı sorun nedeniyle Baraklı köyü üzerinden dönmek üzere gruptan ayrıldı. Yer yer patikası olmayan sırt hattından 3 saatlik bir yürüyüşle Tepel tepeye ulaştık. Buradaki kısa molanın ardından Büyükboğazova’ ya doğru inişe geçtik. İlkin ardıçların arasından geçilerek yangın kulesine giden toprak yola indik. Buradan sola doğru devam ederek ilerdeki ağılın yanındaki patikadan yarım saat süren bir inişle toprak araç yoluna, oradan da hemen sol karşıda ki patikaya girerek yine yaklaşık bir yarım saatlik inişle başka bir toprak yola, buradan da biraz sağ tarafta bağlanan araç yoluna girip yine yaklaşık yarım saatte orman deposuna ulaştık. Burada verilen molanın ardından saat 13:00’ da Akçatı kampına gitmek üzere tekrar tırmanışa geçtik. Bu grubumuz şaşırtıcı şekilde çok iyi. İçimizde oldukça yaşlı ve çok kötü yerleştirilmiş çantalı olanlar bulunmasına rağmen faaliyetin sonuna kadar belirli tempoda hiç kopmadan yürüyüşümüzü sürdürebildik. 2,5 saatlik inişli çıkışlı bir yürüyüşün ardından Akçatı’ ya ulaşıp kampımızı kurduk.
18 Kasım
Sabah yine 08:00’ de ve oldukça yoğun bir sis altında Eğridere’ ye gitmek üzere yürüyüşe başladık. 1,5 saatte Allıkaya altındaki düzlüğe, oradan da bir saatlik bir tırmanışla Allıkaya geçitine ulaştık ve dağın diğer tarafındaki düzlüğe indik. Burada su başında yarım saat kadar mola verdik. Molanın ardından kısa bir tırmanış ve Eğridere’ye giden toprak araç yoluna girdik. Saat 13:00’ de ulaştığımız Gürgen yayla çeşmesinde mola verdik. Ancak birkaç dakika sonra da kampımızı burada kurmaya karar verdik. Her bakımdan çok isabetli bir karar vermişiz. Kamp için çok elverişli, orman içerisinde fakat açıklık güzel bir alan. Eğridere’ de zaten yarım saatlik bir mesafede.
19 Kasım
Sabah 07:30’da hareket ettik. Yarm saatte ulaştığımız Eğridere’ de küçük kamp alanının kamyon ve iş makinaları ile tamamen çamurlu bir yer halini aldığını gördük. Dünkü kararımızın bu manzara karşısında ne kadar doğru olduğunu bir kez daha anladık. Gerçi burası çok geniş bir alan. Zorunlu olduktan sonra kamp için mutlaka yer bulunurdu. Yolumuza devam ederek 45 dakika sonraki yol ayrımından ilkin sola doğru yükselerek hemen ardından da tam sağa dönen yola girerek10:30 Orman deposuna ulaştık ve burada uzunca bir mola verdik. Molanın ardından 1,5 saatlik bir yürüyüşle Oylat’a ulaştık. Oylat için buradan birkaç yol izlenebilir. Biz her zaman ki yolu tercih ettik. Ana yoldan bir süre indikten sonra yaklaşık 40-45 dakika sonra sola yukarı bir yol ayrılmaktadır. Bu yola girdik ve yarım saat kadar devam ettikten sonra Saadet köyüne gelmeden sağa döne yola girdik. Bu yol döne dolaşa aşağıya inmekte fakat bir yerde bitmektedir. Buradan sonra belli belirsiz bir patikadan biraz ileriye gittikten sonra aşağıda görünen otlu patikaya dik bir iniş yapmak gerekmektedir. Sonunda 5 günün yorgunluğunu arkadaşlarımızın getirdiği cantık ayran ve kaplıca keyfiyle giderdik.